21 Ocak 2014 Salı

Benim Evim Starbucks

Benim evim Starbucks diyenlerdenseniz tık tık tık... Starbucks'un nesi varda herkese kahve ile birlikte huzur da satabiliyor yazımızın devamında. Tüm yorgunluğumuzu alan, düşünmeye, çalışmaya sevk eden bir mekandan bahsediyoruz, hatta birçoklarının evlerinde bulamadığı huzuru Starbucks'ta bulduğu doğru. Peki bu kahve dükkanı bunu nasıl başarıyor ve en önemlisi Starbucks'tan esinlenerek biz evlerimizde neler yapabiliriz? 

Bu yazıyı yazmak için pılımızı pırtımızı toplayarak Starbucks'a geldik, kahvelerimizi aldık ve bir köşeye konuşlandık. Starbucks'ta insanı ilk önce ele geçiren olgu, kahve kokusu. Mis gibi kahve kokusu etrafımızı sarınca, ilk etapta huzuru hissettik ama burunlarımız bu kokuya hemen alıştı ve kendimizi interior design hakkında yazmaya verdik.



Starbucks'ların tarzı organik, ham ve biraz da endüstriyel akımlardan esinlenerek oluşturulmuş. Tasarımcılar komşu havasında bir mekan oluşturmak için ilk etapta kolları sıvamışlar. Bu konuda belki de en önemli nokta kullandıkları renk paleti. Renklerin sıcak, naturel ve samimi olmasına özen gösterilmiş. Aslında Starbucks'ta bu konuda süprizlere yer yok, renkler alabildiğine birbiriyle uyumlu. Parlak renklere rastlamak ise imkansız. Parlak renklerin olmamasının bir diğer özelliği ise buranın yetişkenlere özgü bir yer olduğunun vurgulanması ve dikkat dağınıklığı yaratmamak.







Kahve dükkanımızın iç tasarımı, aldığı gün ışığına göre planlanıyor. Starbucks özellikle büyük camlı dükkanlar tercih ediyor. Tüm gün florasan ışıklarının altında harap olan gözlerimizi dinlendirmek ve yorgunluğumuzu azaltmak için. Gün ışığı ne kadar fazla ise iç tasarım rengi koyulaşıyor. Bizde evlerimizde bu noktaya dikkat etmeliyiz. Eğer evlerimiz az gün ışığı alıyor ise Starbucks gibi yer zeminini ve mobilyaları açık tonlarda; gün ışığı çok ise yer, mobilya ve duvar rengini koyu tercih edebiliriz. Işığın emilmesi ve parlama yapmaması gerekir.





Mobilya seçiminde metal iskemleler, eski okul sandalyeleri, eskimiş ahşaptan standlar, sıcak tonlardaki kanepeler bulunmakta. Masalarımızın tonu genellikle açık seçiliyor, çünkü koyu renk duvarlarla dengeyi oturtmamız lazım. Bu dükkanda en önemli nokta ışığı doğru ayarlamak, fakat bu ayarlamayı sadece aydınlatma ile değil mobilyaların renkleriylede yapıyoruz.



Işıklandırma bir Starbucks'ı Starbucks yapan nokta bizce. Kahve dükkanı bu konuda litertüre bile girdi, pendant lighting starbucks olarak. Bu konuda dikkat etmemiz gereken konu sabit ışık seviyeleri yaratmak. Büyük ve tek bir aydınlatmadansa, minik minik ve farklı seviyelerde ışııklandırma tercih etmeliyiz. Tavana gizli spot ışıklarının yanı sıra, resimleri yansıtma kullanarak aydınlatmalıyız. Işığı direk vermektense yansıtmak dinlendiriciliği artıracaktır.



Küçük bir özet yaparsak, yakın ve naturel renk tonu seçimi, gün ışığına göre iç tasarım rengini ayarlama, mobilya ve duvar tonu arasında denge oluşturma, minik ve çok sayıda aydınlatma, ışığı yansıtma:) İste Starbucks'ların dekore ediliş sırları:))))